Dünya’da Led Panel Teknolojisinde 3 Patent sahibinden biri olan OSAKA LED PANEL Başkanı Elektrik-Elektronik Mühendisi Sn. Uğur Kıymaz ile yaptığımız söyleşiyi paylaşıyoruz
FİRMANIZ HAKKINDA KISACA BİLGİ VEREBİLİR MİSİNİZ?
Nesa Aydınlatma,Osaka light markası olarak 1997 ‘li yılların başında LED ürünleri ithalatı ile sektöre başladık. Daha sonra ortağım Erdoğan SÜRÜCÜ ile birlikte Osaka LED Panel San. Tic. Ltd. Şti. kurduk. TLT Markası ile Türkiye’de ilk kez üretilen LED Panel üretimine başladık. Tamamen Türk mühendisleri tarafından tasarlanan ve geliştirilen LED paneller aydınlatma ve reklam sektöründe devrim niteliğindedir.
LED PANEL NEDİR?
TLT PANEL; LGP (lightguide panel) olarak bilinen Işık Klavuz Yolları Teknolojisi ile üretilmiş, Edgelight (kenardan aydınlatma) mantığı ile üretilir. TLT Paneller, yeni nesil ışıklı reklam panoları (SlimLight Box), LGP paneller kullanılarak üretilmektedir. Böylelikle eski tip ışık kutularına göre, daha ince, daha hafif, daha estetik, daha ekonomik, bakım gerektirmeyen (uzun ömürlü) ve çok daha verimli hale gelmiştir.
LGP Teknolojisi aslında ilk önce LED TV’lerde kullanıldı. LCD ekranları ( TV, Notebook gibi ) arkadan aydınlatmak için geliştirildi. LED ışık kaynakları kullanılarak enerji tasarrufu ve kontrast sorunları çözüldü. LGP’ler, anlaşılır bir ifade ile; kenardan aldığı ışığı yüzeyine eşit bir şekilde yayma prensibine dayanır. Panel , Optik Akrilik’dir ve yüzeyindeki ışık yolları patentli Mikro Prizma Algoritması ile dizayn edilir. En önemli özelliği panelin yüzeyinde homojen bir yapı oluşturmasıdır. Geleneksel aydınlatmada karşılaşılan; bazı bölgelerin parlak bazı bölgelerin ise gölgeli olma problemi ortadan kaldırılmıştır.
Dünya’da LGP alanında 3 tane patent ve metot vardır. 2 tanesi Japon menşe ilidir. Üçüncü ve son olan ise bize aittir. Dünya’da 16 tane LGP üreticisi vardır. Biz 15. Aktör olarak girdik. 16. Aktör ise ABD’dir. Bunu da biz Amerikalı bir şirketle ortak kurduk. Amerikalı üreticiye biz Know How verdik. Patentimizin kullanım hakkıyla birlikte üretim yapmaktadır. Diğer 14 üreticiye nazaran farklılıklarımız da var. Mesala Amerikalı ortağımızın bizimle iş birliğine girmesinin bir hikâyesi var. Onlar 14 tane LGP üreticisinden panelleri almışlar. Yaptırdıkları testler sonucunda verimliliği en yüksek panellerin bizim ürettiğimiz LED Paneller olduğunu görmüşler. Biliyorsunuz, verimlilik, giren ışığın minumum kayıpla çıkması anlamına gelir.Aynı zamanda 120cmx240cm de homejenliğide yakaladık. Bu başarı ile İstanbul Metrosundaki LightBox’ları biz yaptık. Aslında bu TV teknolojileri için geliştirilmiştir. Kore’liler Led TV’ler için geliştirdi Çin’liler ise Reklam sektörü için bunu yaptı. Bizde bunların hepsinde hatta daha fazlasında kullanırız dedik. Reklam sektöründe, Aydınlatma sektöründe ve dekorasyon sektöründe müşterilerimiz var. Bizim için önemli alanlardan biri dekoratif aydınlatmadır. Led Panel özellikle Mimarlar ve Aydınlatma tasarımcıları için bir devrim oluşturdu. Sebebi ise, bu güne kadar Mimarlar aydınlatma konusunda standartlara bağlı kalıyorlardı. Özellikle flouresan ebatları ile sınırlamıştı. 60, 90, 120 cm diye gidiyordu. Panelle biz ebatların hepsini ortadan kaldırdık. Artık mimarlara diyoruz ki kaç mm kaç mm istiyorsunuz. Ayrıca eskiden aydınlatma hacimli armatürlerdi. Bunları bir yere aplike etmekte mimarlar zorlanıyorlardı. Artık herhangi bir yere aplikasyonda daha avantajlılar. Çünkü toplam kalınlık 1,8cm. Biz mimarlara ölçü avantajı dışında bir başka kolaylıkta sağladık. Bir de model avantajı sunuyoruz. Üçgen, elips, yuvarlak, yıldız, amorfgibi farklı yüzeyleri aydınlatabiliyoruz. Genelde mevcut ürünler üzerinden ya da mimar kendi projesi ile geliyor. Bizde onun üzerinden ürün geliştiriyoruz.
NEDEN PATENT ALMA İHTİYACI HİSSETTİNİZ?
Ben 1980 ‘li yıllarda elektronik okumuş bir mühendisim. Bizim okuduğumuz dönemde teknolojik bir ürün piyasaya çıktıktan 10 yıl sonra ülkemize gelirdi. Bilgisayarı bile dört gözle bekledik. Böyle bir ülke’de yetişen bir mühendis olarak ABD’ye Know-How vermek aslında bize güven ve cesaret verdi. Amerika’da Know-How ve ortaklık anlaşması yapıp dönerkenuçakta bir karar aldım. Dünya’da teknolojinin nabzını tutan iki ülkeden (ABD-Japonya) birine teknoloji satmak önemliydi. Madem elimizde böyle kıymetli bir değer var, bunu bu ülkeden çıkacak küresel bir marka ile taçlandırmak gerekir diye düşündüm. Biliyoruz ki bu, çok zorlu ve uzun soluklu bir yol. Firmalar genelde ticari yaklaşımlarından dolayı bu süreci göğüslemekten imtina ederler. Bizim ülkemizden dünya markasının çıkamamasının en önemli sebeplerinden birisi de budur. Biz TLT olarak, tüm ticari kaygılardan uzaklaşıp, global bir marka yaratmak için kendi kendimize bir misyon yükledik.
Marka çıkarmanınbedelleri vardı. Bizde marka olma yolunda maddi manevi bedeller ödüyoruz. İki yıl önce bir zincir mağaza, vitrinlerine koymak için ürünlerimize talip oldu. Bizde marketlerde yer alması markaya itibar kaybettireceğini düşündüğümüzden, kabul etmedik. Bu aslında ticari bir kayıptır. Ayrıca,bir ürün hazır olmadan, testleri tamamlanmadantüketici ile buluşturmuyoruz. Ticari olarak düşünsek bir sene süren test çalışmaları bitmeden ürünü bir ay gibi kısa sürede piyasaya sunmamız gerekirdi. Fakat sağlam, işlevsel, garantili ve tasarruflu bir marka bilinci oluşturabilmek için, tüm bu ve benzer fedakârlıklarda bulunmanız gerekir.
Patent almamızın ana sebebi, hedeflediğimiz küresel marka imajı için koruma tedbirlerini şimdiden almaktı.Hali hazırda müracaatları yapılmış iki patent dosyamız daha Türk Patent Enstitüsünde incelemededir.
AR-GE FAALİYETLERİNİZ VAR MI?
Elbette, zaten Ar-Ge çalışmaları olmadan ne ürün geliştirebilir ne de küresel bir marka yaratabilirsiniz. Bizler de bu bilinçle Ar-Ge faaliyetlerine aralıksız devam ediyoruz. Geçen temmuzda tamamladığımız, teşekkür belgesi aldığımız bir Tübitak Ar-Ge çalışmamız var. Ayrıca yine bu sene ikincisine başlıyoruz.
LED PANEL İLE İLGİLİ YERLİ-YABANCI ORTAKLIK TALEBİ GELDİ Mİ?
Ülkemizde bu alanda büyük bir kuruluştan teklif aldık. Firma bu çalışmaları dünya’ya lanse edebilecek bir yapıya sahipti. Aramızda gizlilik anlaşmaları yaparak görüşmelere başladık. Sonuç olarak bir birliktelik sağlayamadık. Yurt dışından ise talep daha fazladır. Amerika, Fransa, İngiltere, Almanya hatta Çin’den dahi ortaklık-işbirliği-satın alma teklifleri aldık. Ancak olumlu sonuçlanmadı. Sebebi ise; görüşmelere başladığımızda tamamen ticari yaklaşımlar karşımıza çıkıyor. Firmalar bu gibi durumlarda yatırımlarını hızlı bir şekilde paraya çevirmek istiyorlar. Bu bizim genel stratejimize ne yazık ki uymuyor.
İHRACAT YAPIYORMUSUNUZ?
Özellikle internet ile dünya küçüldü. Aktif olarak güncellenen bir web sitemiz var. Zaman zaman internet üzerinden mailingler yapıyoruz. Dergiler de haber ve reklamlarımız çıkıyor. Ulusal basına demeçler verdik. Türkiye de fuarlara katıldık. Yurtdışında ise Duesseldorf EuroShop fuarında yer aldık. Yaptığımız uygulamalardan geri dönüşler alıyoruz. Kendi yaptığımız direk ihracatlar olduğu gibi, çoğunlukla başka firmalar bizden ürünleri temin edip kendileri ihracat yapıyorlar.Elliye yakın ülkede ürünlerimiz kullanılıyor.Fakat daha önemlisi, LGP teknolojisi ile üretilen LED Panel’ i custommade (özel imalat) yapan dünyadaki tek üreticiyiz. Diğer üreticiler standart ürünler yapmayı tercih ediyorlar. Bu durum bize,dünyaca ünlü aydınlatma tasarımcıları ve veya iç mimarları kazanmamıza sebep oldu. Örneğin; geçtiğimiz günlerde Astana da bir proje’den teklif aldık. Proje yüklenici firma İngilizler, işi yapan müteahhit firmaya “bizim Lübnanlı aydınlatma tasarımcımız projede LED Panel kullandı, bunu Türkiye’de TLT adlı bir firma var sadece onlardan temin edebilirsiniz” demişler. Bunları duymak bize şevk veriyor.
LED ÜRÜNLERİ İTHALATINDA CİDDİ SORUNLAR VAR.NE GİBİ ÇALIMALAR YAPILIYOR?
Ne yazık ki bu sektörün kanayan yarasıdır. Biz aydınlatma armatür üreticileri, maalesef en çok Çin menşeili ürünlerle rekabet etmek zorunda bırakılıyoruz. Aynı klasmanda ürünler ithal edilse, bu sıkıntıyı yaşamayacağız. Ancak bizdeki ithalat anlayışı, git en ucuz ürünü bul getir anlayışına dayalı olduğundan, yerli üreticilerin de gerek TSE gerek Avrupa normlarında ürün imal etme zorunluluğundan fiyat rekabeti yaşama şansımız kalmıyor. Bu sorunun düzeltilmesi için, Ekonomi Bakanlığı ithalat koruma önlemlerinden tutun, Gümrük Bakanlığı ve Sanayi Bakanlığı’na kadar herkese büyük görevler düşmekte. Bizler de sivil toplum örgütleri olarak sıkıntılarımızı ve çözüm önerilerimizi dile getirmeli, anlatmalı ama daha da önemlisi dinletmeliyiz. Bunun için firma olarak aydınlatma sektörünün çatı derneği olan AGİD üyesiyiz. AGİD bünyesinde konu ile ilgili çalışmalar sürmektedir. Ancak prosedürler ve bürokrasi gelenekleri ne yazık ki hızlı adımlar atılmasını engellemektedir.
TSE’den ÖDÜL ALDIK…
Her ülkenin, tüketiciler için ürün kalitesini belirleyen standart kurumları vardır.Bizdeki kurum TSE.Firma olarak tüketicilere TSE belgesi olmayan hiçbir ürünü kullanmayındiyoruz. Standardı olmayan ürün gelecekte sorun oluşturacaktır. Bizde bütün ürünlerimizin sertifikası vardır. Hatta bazen abartıyor, henüz talep edilmeyen, bilinmeyen kalite standartlarını da ülkemize kazandırmak için tüm dünyayı ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Sizinle bir olayı paylaşmak istiyorum. Foto Biyolojik Test Raporu diye bir standart var. Foto biyolojik test; konvansiyonel ışık kaynaklarında (akkor-sodyum buhar-metal halidevs) yaşanan göz sağlığına zararlı ışınların, ürettiğimiz LED li aydınlatma armatürlerinde olmadığını belgeleyen bir rapor. Biz bunun için TSE’ye müracaat ettik. TSE bu standartla ilgili altyapısını ve laboratuvarını kurup, ürünlerimizi test edip onayladı. Üstelik sertifikayı da bir ödül töreni düzenleyerek bize verdiler. Burada amaç var olan standartları değil aynı zamanda ülkeye yeni standartlar kazandırmak ve kalite anlayışını özendirmek. TSE nin bu ve benzer çalışmalarını çok önemsiyorum. Çünkü bizim ülkemizde üretilen veya ithal edilen her ne olursa olsun, belli kalite skalasında olması gerekir. Benim halkım da en az Avrupa ve Amerika da yaşayan insanlar kadar iyisini hak ediyor bence…
SON OLARAK NE SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
LED Sektörü büyümeye devam edecektir. Bu büyümede yerli üreticilerin korunması ülkemiz adına kazanç olacaktır. Teknoloji üretimi yapmadığımız sürece dünya’da söz sahibi olma şansımız yoktur. AR-GE departmanları oluşturmalıyız. Bu konuda devletimiz önemli katkılar sunmaktadır. Sanayi teşvik paketleri, Kosgeb destekleri, Tübitak Ar-Ge projeleri son derece yerinde ama yeterince değildir. Bu desteklerin sonuç odaklı olabilmesi için mutlaka sanayici ile işbirliği içerisinde olmalı, neden sonuca yönelmediği araştırılmalı ve bu doğrultuda adımlar atılmalıdır.