Röportaj
Elektrik Mühendisliği Sektöründeki Eksiklikler ve Çözüm Yolları
Elektrik Mühendisleri Derneği (ETMD) Başkanı Cemil Topak, derneğin 25 yıllık geçmişine, sektördeki en büyük zorluklara ve çözüm önerilerine dair önemli açıklamalarda bulundu.
18 Temmuz 2025 06:04
SON GÜNCELLEME: 18 Temmuz 2025 06:15
Elektrik Mühendisliği Sektöründeki Eksiklikler ve Çözüm Yolları
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült

OKURLARIMIZIN SİZİ TANIMASI ADINA KENDİNİZDEN BAHSEDEBİLİR MİSİNİZ?

Ben, Cemil Topak. Elektrik mühendisiyim ve 2010 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Üniversite yıllarımdan itibaren elektrik taahhüt işleriyle ilgilenmeye başladım ve bu alanda deneyim kazandım. Şu anda, hem taahhüt işlerimizi yürütmeye devam ediyorum hem de Elektrik Mühendisleri Derneği'nde aktif bir şekilde görev alıyorum. Elektrik Mühendisleri Derneği'nde 12. dönemde yönetim kurulu başkanı olarak görev yapmaya başladım ve 13. dönemde de bu göreve devam ediyorum. 

 

ETM'DE ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ DERNEĞİNİN KURULUŞ AMACI NEDİR?  VE ÜYELERİNİZİN PROFİLİ NASIL BİR YAPIYA SAHİP?

Elektrik Mühendisleri Derneği, 2000 yılında kurulmuştur ve bu yıl 25. yılını kutluyoruz. Demokratik toplumlarda sivil toplum kuruluşlarının önemi oldukça büyüktür. Özellikle teknik konularda faaliyet gösteren bu tür kuruluşlar, ülkelerin kalkınmasına önemli katkılarda bulunurlar. Derneğimiz de bu anlayışla, mühendislik hizmetlerine katkı sağlamak, mühendislerin güncel sorunlarını ele almak, sektöre ve ülke altyapısına katkı sunmak amacıyla kurulmuştur.

Kurucularımız, dönemin en önde gelen isimlerindendir ve bu bilinçle derneğimizi hayata geçirmişlerdir. 25 yıl boyunca tamamen gönüllülük esasıyla, bağımsız bir sivil toplum kuruluşu olarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Yönetim kurulu üyeleri ve diğer çalışma gruplarındaki kişiler, derneğimizin amaçlarına katkı sağlamak için büyük bir özveriyle çalışmaktadır.

Derneğimizin amacı, yalnızca profesyonel işlerimize katkı sağlamak değil, aynı zamanda ülkemizin altyapısına, teknik sorunlarına ve yeni gelişen teknolojilere yönelik çözümler üretmek, sektördeki gelişmeleri takip ederek kamu otoriteleri ve sektöre rehberlik yapmaktır. Bu hedeflerle, yönetmelikler ve standartlar doğrultusunda çeşitli çalışmalar yürüterek, ülkemizin teknik altyapısına ve mühendislik sektörüne değerli katkılarda bulunmayı amaçlıyoruz.

DERNEĞİNİZİN ÜYE PROFİLİNDE KİMLER VAR?

Derneğimizin tüzüğüne göre, üyelik şartı üniversitelerin elektrik, elektronik mühendisliği gibi ilgili mühendislik bölümlerinden mezun olmaktır. Bu temel kriter dışında, derneğimize üye olmak isteyen kişiler için herhangi bir özel üyelik şartı bulunmamaktadır. Ancak, başvurular, üyelik değerlendirme kurulumuz tarafından incelenmekte ve onaya sunulmaktadır. Ayrıca, derneğimizin üyeleri, aynı zamanda sektöre katkı sağlamak amacıyla çeşitli teknik ve bilimsel çalışmalara katılmakta, dernek faaliyetlerine gönüllü olarak destek vermektedir. Bu da derneğimizin hem teknik bilgi birikimini hem de sektöre olan katkılarını sürekli olarak artırmaktadır. Sonuç olarak, Elektrik Mühendisleri Derneği'nin üyeleri, mühendislik disiplinindeki derin bilgileri, sektörel deneyimleri ve gönüllü katkıları ile derneğimize değer katan uzmanlardan oluşmaktadır.

 

SİZİNLE BERABER DERNEKTE YENİ BİR YÖNETİM TEŞKİL ETTİ. YENİ YÖNETİMLE BİRLİKTE NELER DEĞİŞTİ?

Derneğimizdeki yeni yönetim, geçmiş dönemdeki kıymetli isimlerden ve sektörün duayenlerinden büyük bir enerji ve ilham alarak görevine devam ediyor. 12. dönemde aldığımız mirası daha ileriye taşımak için çok çalışıyoruz. Öncelikle, sektörün deneyimli isimlerinden aldığımız bu güçle, önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmaların daha verimli olacağına inanıyoruz.

Özellikle, ülkemizde eksik olan altyapısal ve denetimsel mevzuat çalışmaları çok büyük önem taşıyor. Türkiye, dünyadaki teknolojik gelişmeleri çok hızlı bir şekilde kendi sektörlerine adapte edebilme kapasitesine sahip, ancak aynı başarıyı mevzuat alanında göremiyoruz. Mevzuat çalışmaları, sadece kamu otoritelerinin sorumluluğunda olmamalı. Bizim görüşümüze göre, sektörün profesyonelleri olarak bizler de kamu otoritelerine, ilgili kuruluşlara mevzuat ve denetim çalışmaları konusunda destek olmalıyız. Bu doğrultuda, özel sektörden, akademiden, sanayiden ve üretimden edindiğimiz bilgi birikimini, ülkemizin standartlarını geliştirmekte ve eksik olan denetim mekanizmalarını kurmakta kullanmayı hedefliyoruz. Bu süreç, derneğimizin yeni döneminin en önemli başlıklarından biri olacak. Gelecek dönemde, sektörün her alanındaki profesyonellerin katkılarıyla bu eksiklikleri giderme yönünde önemli adımlar atmayı planlıyoruz.

 

TÜRKİYE'DE ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİNDE KARŞILAŞILAN EN BÜYÜK ZORLUKLAR NELERDİR? 

Türkiye'de elektrik mühendisliğinde karşılaşılan en büyük zorluklardan biri, üniversite sıralarından sektöre geçişte yaşanıyor. Ülkemizde çok nitelikli, donanımlı mühendislik fakülteleri bulunmakta ve mühendislerimiz teorik olarak oldukça güçlü bir eğitim alarak mezun oluyorlar. Ancak sektör, elektrik mühendisliğinin birçok farklı alt sektöre ve iş koluna ayrıldığı bir alandır. Elektriğin her sektörde, her alanda kullanılması nedeniyle mezun olan mühendisler, birbiriyle ilgisi olmayan çok farklı konularda faaliyet gösterebiliyorlar. Örneğin, aynı üniversiteden mezun olan bir elektrik mühendisi sanayinin bir alt sektöründe, bir üretim tesisinde bakım mühendisi olarak çalışabileceği gibi, bir proje ofisinde proje çizimi yapabilir, bir şantiyede saha mühendisi olabilir ya da yazılım tarafında görev alabilir. Bu çeşitlilik, elektrik mühendisliğini, sektöre geçişte daha karmaşık hale getiren bir faktördür. Dernek olarak, bu sorunu çözmek amacıyla üniversitelerde sektörün temsilcilerinin dersler açmasını sağlıyor ve sektördeki güncel gelişmeleri öğrencilerimize daha mezun olmadan aktarabilmek için çalışmalar yürütüyoruz. Bu sayede, üniversite sıralarından sektöre geçişi daha bilinçli ve verimli hale getirmeyi amaçlıyoruz.

İkinci büyük problem ise mevzuat eksiklikleriyle ilgilidir. Öğrenciler mezun olduktan sonra, hangi mevzuatlara göre çalışma yapacaklarını, hangi denetimlerden geçeceklerini ve görev ve sorumluluklarının neler olduğunu belirlemek oldukça zor oluyor. Şantiyelerde çalışan elektrik mühendislerinin hangi mevzuatlara dikkat etmeleri gerektiği, fabrikalarda çalışan mühendislerin hangi denetimlerden geçeceği gibi konularda ciddi eksiklikler var. Bu tür düzenlemeler genellikle şirketlerin iç prosedürleriyle sınırlı kalıyor, ancak mühendislik, aynı zamanda büyük bir sorumluluk da gerektiriyor. Bu sorumluluk, teknik anlamda bir mevzuat ve regülasyona tabi olmalı. Ancak şu an için bu konuda büyük bir eksiklik bulunuyor ve bu sorunun çözülmesi gerekiyor.

 

DERNEK OLARAK, ELEKTRİK SEKTÖRÜNDE EKSİK GÖRDÜĞÜNÜZ KONULAR NELERDİR? BU KONULARLA İLGİLİ ÇALIŞMALARINIZ VAR MI?

Sektörde önemli eksiklikler ve gelişim fırsatları bulunmaktadır. Bu eksikliklerden en önemlilerinden biri, üniversite sıralarındaki elektrik mühendisliği öğrencilerinin sektöre adım atarken yaşadıkları kopukluktur. Elektrik mühendisliği, çok geniş bir alanı kapsayan bir disiplindir ve üniversitelerden mezun olan mühendisler, farklı alt sektörlerde faaliyet gösterebilmektedirler. Ancak sektörde bu geniş alanın ve farklı iş kollarının farkında olunmadığı durumlar olabiliyor. Mezuniyet sonrasında, mühendisler genellikle iş bulmada ve hangi alanda faaliyet göstereceklerine karar verme noktasında zorluk yaşayabiliyorlar.

Dernek olarak bu konuda aktif çalışmalar yürütüyoruz. Üniversitelerle anlaşmalar yaparak, sektördeki profesyonelleri üniversitelere davet ediyoruz. Bu profesyoneller, dersler aracılığıyla öğrencilere sektördeki yenilikleri, gelişmeleri ve iş hayatındaki uygulamaları aktarıyorlar. Yıldız Teknik Üniversitesi ile 3 yıldır süren bir anlaşmamız var ve bu programı diğer üniversitelere de yaymak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu şekilde, öğrencilerin mezuniyet öncesi sektöre dair daha fazla bilgi edinmelerini sağlıyoruz. Böylece mezun olduktan sonra daha bilinçli bir şekilde sektöre adım atmalarını hedefliyoruz.

EVLERİN ELEKTRİKSEL ALTYAPILARININ DENETLENMESİ

Bunun yanı sıra, sektördeki uygulama alanında da bazı eksiklikler bulunuyor. Özellikle yönetmelik ve denetim eksiklikleri önemli bir sorun oluşturuyor. Bir örnek vermek gerekirse, gelişmiş ülkelerde elektrikli cihazların, evlerin elektriksel altyapılarının denetimi bir zorunlulukken, Türkiye'de bu alanda ciddi boşluklar bulunuyor. Dağıtım şirketlerinin sadece sayaç noktası ile sınırlı sorumluluğu olması, tesisatın geri kalan kısmının denetlenmemesi, evlerdeki elektriksel altyapıların yetersiz olmasına ve bu da yangın, elektriksel kazalar gibi ciddi sorunlara yol açabiliyor.

Bu konuda dernek olarak büyük bir sorumluluk hissediyoruz ve bu eksikliği gidermek amacıyla çalışmalar yapıyoruz. Hazırladığımız bir yönetmelik ile, tüm Türkiye'deki evlerin belirli periyodlarla elektriksel denetimden geçmesi gerektiği konusunda kamu kurumlarına sunumda bulunuyoruz. Bu yönetmeliğin yaygınlaştırılması, evlerin elektriksel altyapılarının güvenli hale getirilmesini ve istenmeyen kazaların önüne geçilmesini sağlayacaktır. Bu çalışmamız, sektördeki denetim eksikliklerini gidermeye yönelik önemli bir adım olarak öne çıkmaktadır.

ELEKTRİKLİ ARAÇ ÜNİTELERİ VE ŞARJ İSTASYONLARIYLA İLGİLİ ÇALIŞMALARINIZ VAR MI?

Elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla birlikte şarj istasyonlarının önemi artmıştır. Elektrikli araçlar ve şarj cihazları iki ana başlığa ayrılır. Bizim ilgilendiğimiz alan, şarj istasyonlarıdır. Bugün, ticari kullanım için elektrikli araç şarj cihazları artan bir şekilde kurulmaktadır, ancak bireysel kullanımlar, özellikle apartmanlarda, büyük bir eksiklik teşkil etmektedir. Türkiye'de, evlerindeki elektrikli araçları şarj etmek isteyen bireyler, bu şarj cihazlarının kurulumuna dair herhangi bir mevzuat veya denetimle karşılaşmamaktadır.

Özellikle, evlerdeki elektriksel altyapının, şarj cihazlarının ihtiyaç duyduğu elektriksel gücü taşıyıp taşımadığı konusunda herhangi bir kontrol yoktur. Bu durum, yangın risklerini arttırabilir, evdeki diğer cihazlarla uyumsuzluk oluşturabilir ve ciddi kazalara neden olabilir. Şu an için, evlerde şarj cihazları kuran kişiler, yerel elektrik sağlayıcılarına veya ilgili kamu kurumlarına danışmadan bu cihazları yerleştirebilmektedirler. Bu durum, büyük bir güvenlik açığı oluşturmaktadır.

Biz, elektrikli araç şarj istasyonlarının kurulumu konusunda bir yönetmelik hazırladık ve bu yönetmeliğin kamu kurumlarıyla paylaşılarak resmi hale getirilmesini hedefliyoruz. Yönetmeliğin tamamlanmasının ardından, şarj cihazlarının kurulumunu kimlerin yapabileceği, hangi standartlara uyması gerektiği ve periyodik denetimlerin nasıl yapılacağı gibi kritik konular netleşecektir. Bu yönetmelik sayesinde, şarj cihazı kurulumları denetlenecek ve her bir cihazın güvenli şekilde çalışması sağlanacaktır. Aynı zamanda, bu düzenleme sektörde yeni bir iş kolu oluşturacak ve sektördeki uzman mühendislerin sorumluluk alanlarını belirleyecektir.

 

YANGINLAR VE ELEKTRİKSEL KAZALARIN ÖNÜNE GEÇİLMESİ İÇİN KİMLER HANGİ SORUMLULUKLARI ALMALIDIR?

Elektrik, gerçekten tehlikeli bir enerji kaynağıdır. Ancak bu işin çözümü hiç de zor değildir. Bu konuda yapılması gereken şey, her bir aşamanın sorumluluklarını açıkça belirlemektir. Bir sistemin kurulması, üç aşamadan oluşur: Kurulum, denetim ve periyodik kontrol.

İlk olarak, kurulum tarafını belirlemeliyiz. Elektrikli araç şarj cihazlarının kimler tarafından kurulacağı, hangi kurumların bu işleri yapabileceği gibi konular netleştirilmelidir. Bu konuda mevzuat oluşturulmalı ve gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

İkinci olarak, denetleyen taraf belirlenmelidir. Elektrik sistemlerini kuran kişiler veya kurumlar, belirli bir denetim mekanizmasından geçmelidir. Yani, kurulumun yapılmasının ardından, denetim yapan yetkililer veya kurumlar, kurulumun güvenliğini ve mevzuatlara uygunluğunu kontrol etmelidir.

Son olarak, periyodik kontrol gereklidir. Bu, kurulumdan sonra düzenli olarak yapılan denetimlerin önemini vurgular. Elektrikli araç şarj cihazları veya diğer elektrikli sistemler, belirli aralıklarla kontrol edilmeli ve güvenli kullanım için gerekli testler yapılmalıdır.

Bir örnek vermek gerekirse, asansörler konusunda bildiğiniz gibi, Makine Mühendisleri Odası, asansörlerin periyodik kontrollerini yapma yetkisine sahip. Asansöre bindiğimizde, bir yeşil etiket gördüğümüzde, o asansörün denetimden geçtiğini ve güvenli olduğunu biliyoruz. Bu sistem, hem kullanıcıların güvenliğini sağlamada hem de herhangi bir aksaklık durumunda sorumluluğun tespiti açısından önemli bir örnektir. Benzer şekilde, elektrikli araç şarj cihazları için de bu tür bir düzenlemeyi hayata geçirebiliriz. Sorumluluklar netleştirildiğinde, bir sorun yaşandığında, "X kişi veya X firma bu cihazı kurmuştur" diyerek sorumluluk almasını sağlayabiliriz. Eğer denetim veya periyodik kontrol eksikse, bu durum da yine net bir şekilde belirlenmeli ve ilgili kurumlar sorumlu tutulmalıdır.

Bu düzenlemeler, aslında çok zor işler değildir. Tüm dünyada bu tür konular üzerinde çalışmalar yapılıyor ve başarılı bir şekilde uygulanıyor. Dernek olarak, biz de uluslararası kuruluşlarla yakın iş birliği yapıyoruz. IEEE, VDE gibi uluslararası dernekler ve kuruluşlarla, bu tür teknik konuları sürekli olarak tartışıyor ve çözüm yolları arıyoruz. Ülkemizin bu düzenlemeleri hayata geçirmesi, dünya ile uyumlu hale gelmesi çok zor bir hedef değil. Burada önemli olan, sivil toplum kuruluşlarının ve sektör temsilcilerinin bu tür çalışmalara öncülük etmesidir. Derneğimiz olarak biz bu konuda ciddi çalışmalar yürütüyoruz ve kamu otoriteleriyle de iyi bir iletişim içindeyiz. Bu çalışmalarımızı kamuya sunuyor ve çözümlerimizi aktarıyoruz. Ancak, nihayetinde bu işin hızla ilerleyebilmesi için, kamu tarafının da bu düzenlemeleri bir an önce hayata geçirmesi ve zorunlu hale getirmesi gerekmektedir.

 

SON OLARAK KURUMSAL YA DA BİREYSEL SEKTÖR TEMSİLCİLERİNE NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?

İlk olarak, mühendislerimize seslenmek istiyorum. Elektrik mühendisliği ve elektronik mühendisliği gibi alanlarda ticari faaliyet gösteren ve kendi konularında uzman olan tüm mühendis arkadaşlarımızı derneğimize üye olmaya davet ediyorum. Derneğimiz aracılığıyla, kendi uzmanlık alanlarını diğer mühendislerle paylaşabilir, çalışmalarımıza katkı sunarak sektörümüzün gelişimine katkı sağlayabilirler. Sektörümüzün gelişmesi, ülkemizin elektrik altyapısının ilerlemesi anlamına geliyor ve bu da Türkiye’nin daha hızlı bir şekilde kalkınması demektir. Sivil toplum kuruluşlarında yer almak, zaman zaman zorlu olabilir, çünkü işinizden, ailenizden biraz vakit ayırmak gerekecektir. Ancak, sektöre ve ülkeye katkı sağladığınızı görmek, tüm bu çabaların karşılığını aldığınızı hissettirecektir. Bu anlamda, ben tüm mühendis arkadaşlarımızı derneğimize katılmaya davet ediyorum.

Bir de TÜZEL üyelerimize seslenmek istiyorum. Şu an derneğimizde 60’ın üzerinde TÜZEL üyemiz bulunuyor ve her biri kendi alanında dünya çapında uzmanlaşmış, sektörde önde gelen firmalardır. Henüz derneğimize katılmamış olan TÜZEL üyelerimizi de kendi bilgi birikimlerini ve deneyimlerini paylaşmak için derneğimize katılmaya davet ediyorum. Derneğimiz, sektöre katkı sağlayan, büyük bir platform olma özelliğine sahip. Bu platforma katılarak, hem kendi bilgi birikimlerini sektöre aktarabilirler, hem de derneğimizin diğer faaliyetlerinden haberdar olarak katkı sunabilirler.

Biz ne kadar büyürsek, katkı alırsak, Türkiye’ye hizmet etme noktasında o kadar güçleniriz. Türkiye’deki eksikleri sıkça konuşuyoruz, ancak fırsatlar da var. Bu fırsatları birlikte konuşmak, çalışmak ve harekete geçmek için derneğimiz üzerinden birlikte adımlar atabileceğimize inanıyorum.

Bu röportaj ve sizin vesilenizle tüm sektör temsilcilerine, mühendislerimize ve şirketlerimize sesleniyorum: Derneğimize katılın, birlikte ülkemizin geleceği için katkı sağlayalım.

Tüm Electricity ailesine başarılı çalışmalarından ve bu fırsatı sunmanızdan dolayı teşekkür eder daha nice başarılı çalışmalar diliyorum. Teşekkürler.

Yorum Ekle