Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Ben Selami Sivritepe 1970 Giresun doğumluyum. Sektörle ilk tanışıklığım 1986 yılında bir kablo firmasında başladı ve burada yaklaşık 10 yıllık bir çalışma hayatım oldu. 1996 yılında Erse kabloyu kurduk, ilk iki yılımız al sat yaparak geçti. 1998’de 650 metrekarelik Levent’deki tesisimizde üretime başlayarak sektöre kalıcı olarak girmiş olduk. Bugün geldiğimiz nokta itibariyle Erse kablo, yaklaşık 300 kişilik çalışanıyla gerek marka bilinirliği gerek üretim kapasitesi ve ciro anlamında zayıf akım kablo alanında ülkemizin en büyük en önde gelen firmasıdır diyebilirim.
Ürünlerinizin kalitesini ve mevcut yönetmeliklere uygunluğunu değerlendirmenizi istesek neler söylersiniz?
Erse kablo olarak öncelikle en hassas olduğumuz nokta kalite bilinci, kesinlikle ödün vermediğimiz bir konu. Ulusal ve uluslararası standartlar kalite ekibimizce hassas bir şekilde takip edilir. Kalitemiz, Erse markasının yaygınlığında, bilinirliğinde ve piyasada kabul görmesinde en büyük etken olmuştur. Belki de Türkiye’de ulusal ve uluslararası standart sertifikaları anlamında en geniş yelpazeye sahip kablo firmasıyız. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın CPR Yapı Yönetmeliği Çalıştayında hangi sınıf kabloların nerede kullanılacağı ile ilgili yaptığı çalışmada enerji kablosu alanında iki global firma ve zayıf akım kablosu alanında ise Erse Kablo’nun tercih edilmesi bu söylediklerimi desteklemektedir.
Firmanız açısından geçen yıl ve bu yılın bir değerlendirmesini yapabilir misiniz?
Erse kablo olarak 2023 hem miktarsal hem de cirosal anlamda % 115’lik bir büyümeyle ve hedeflerimiz doğrultusunda bitirdiğimiz bir yıl oldu. Cirosal anlamda değerlendirmelerimizi TL bazında yapmıyoruz, bütün değerlendirmelerimizi tamamen döviz odaklı yapıyoruz. Geçen yıl zor bir yıldı ancak 2024 ondan daha da zor geçiyor. Gerek avrupa piyasalarının durağanlaşması gerekse içeride yaşanan ekonomik sıkıntıların etkisiyle piyasaların tamamen daraldığı bir dönemden geçiyoruz. Bütün bunlara rağmen 2024’ün ilk üç çeyreğini hedeflerimize uygun tamamladık.
Yurtiçi ve ihracat pazar hedefleriniz doğrultusunda nasıl ilerliyorsunuz?
Erse kablo olarak 2024 hedeflerimizi % 60 ihracat % 40 iç piyasa şeklinde oluşturduk.İç piyasadaki daralmanın farkındayız normalde bu oran %50 %50’ydi ama 2024’ün özelinde biraz daha geri çekmek zorunda kaldık. Çünkü bir çok proje ve yatırımların durduğu bir ortamda gerçekleştirilemeyecek hedef koymanın da bir anlamı yoktu. % 60 ihracat hedefini koyarak doğru bir karar aldık. Erse kablonun yoğun olarak Avrupa’ya ihracatı var. Ancak son iki yıldır Avrupa’da yaşanan ekonomik durağanlık sebebiyle oluşan boşluğu doldurmak adına Ortadoğu’ya yöneldik. Bu süreçte Avrupa ve Ortadoğu pazarı için yeni ürünlerimiz oldu bunların tanıtımlarını da Dubai’deki fuarlarda yaptık ve ziyaretçilerce büyük ilgi gördü. Bu pazarlarda özellikle yangına dayanıklı kablolar bizim ilgi ve büyüme alanımız bütün stratejimizi bunun üzerine kuruyoruz.
Global bir marka olmanın yolu ve yöntemi sizce nedir?
Firmanın kuruluşundan beri en büyük hayalim bu. Bu konuyu özellikle açayım firmamızı kurarken kablo makineleri alımıyla ilgili yabancı firmaların kataloglarını inceliyorduk orada firmaların kuruluş yılları ilgimi çekti. Kuruluş tarihi en yakın olan firma 100 – 150 yıllıktı. Bunları görünce toplumların kalkınmasının da nerelerden geçtiğini az çok anlamış oldum. Ben de bu yolda gideceğim ve arkamdan bir marka bırakacağım hayaliyle düsturuyla kendi kendime bir söz verdim. Geçen yıl 5 yıllık strateji planlarımızı açıkladık, bunlardan biri yakın coğrafyamızda global bir marka olmak. Benim sürekli kullandığım ve sevdiğim bir sloganım var ‘’daha gidecek çok yolumuz var çünkü hayallerimiz var.’’ Bu uzun soluklu bir yolculuk biraz sabırlı olmak gerekiyor. Bu süreç; Ar-ge yatırımları, kalite yatırımları, çok ince pazarlama stratejileri, kaliteli hizmet ve düzgün ambalaj gerektiriyor. Bizim ana stratejilerimizde de bu var. Bugün ülkemizde ve çevre ülkelerde bunun emarelerini görmeye başladık. Açıkçası Erse kablo Romanya’da Hırvatistan’da Macaristan’da bir çok projelerde istenilen marka durumundadır. Yine Irak’ta Erse olarak o bölgenin bütün projelerinde kullanılan ve talep edilen markayız. Keza, Azerbaycan’da da böyle bunlar bizi ve arkadaşlarımızı çok mutlu ediliyor. Marka sadece hayal etmekle olmuyor, global marka olmak için atılması gereken ciddi adımlar var. Arge yatırımları, pazarlama stratejileri ve uluslararası sertifikalara sahip olmanız gerekiyor. Türkiye’de bu anlamda en fazla uluslararası kalite sertifikasına sahip olan ve ülkemizde ilk defa Vde belgesini geniş bir çerçevede alan firmalardan biriyiz. Kalite kontrol laboratuvarlarımızdaki cihazlar uluslararası test firmaların cihazlarıyla birebir aynı marka ve aynı özellikteki cihazlardır.
Selami Bey Global ve yerli firmaları dikkate aldığınızda rekabetin zorluklarını aşma konusundaki stratejiniz nedir?
Şöyle ki iç piyasada ve ihracatta karşılaştığımız rekabetin farklılıkları var. Erse kablo olarak iç piyasada prestijli büyük projelerde yer alan ve tercih edilen bir markayız. Marka ve tanınırlık anlamında hiçbir sıkıntımız yok. İç piyasada bizi zorlayan konu standart dışı üretimler, merdiven altı diyeceğimiz firmalar. Bazı projelerde bu firmalar bir şekilde marka listelerine girerek haksız rekabet oluşturuyor. İhracattaki rekabette ise bazı gerçekler var. Az önce de değindiğim gibi yüzyıllık rakipler var ve markaları oturmuş durumda. Avrupa bölgesinde pazara sonradan girdiğimiz için bize ön yargı ile bakabiliyorlar. Bu da aşılamayacak konu değil, yerelde güçlü partnerlerle güçlü ortaklarla işbirliklerimiz sayesinde bir şekilde bu sıkıntıyı aşıyoruz. Burada en önemli husus kalite ve sertifikalarınızın yeterliliği. Bugün geldiğimiz noktada yurt içinde prestij projelerde referanslarımızın olduğu gibi Avrupa’da da bir çok projeyi referanslarımıza katmış bulunuyoruz. Örneğin Viyana, Budapeşte ve son olarak da Yunanistan’da Selanik ve Atina metrolarında Erse kablo kullanıldı. Norveç’te birçok tünel projesinde Erse kablo markası kullanılıyor.
Selami Bey söyleşimizin bir önceki sorusunda rekabetle alakalı düşüncelerinizi aldık şimdi 2024 yılı için hedefleriniz nedir?
Bir önceki yıla 2023’e temas ederek başlayayım, hedeflerimizi % 155 büyümeyle kapattık. Bunun sonucunda Türkiye ihracatçılar meclis sıralamasında 452. sırada yer aldık. Yine İstanbul Sanayi Odası’nın yayınlamış olduğu ilk 1000 sanayici arasında da 586. olarak yer aldık. 2024’te de bir önceki yılın üzerinde bir büyüme öngörerek hedeflerimizi oluşturduk. Şuna da değinmek istiyorum ki 100 milyon dolarlık bir ihracat hedefimiz var. Açıkçası bizim için önemli bir hedef bunu gerçekleştirdiğimiz zaman çok mutlu olacağım, yurtiçi ve yurtdışı toplamda 2024 yılıyla ilgili 160 milyon dolarlık bir satış hedefimiz var.
Endüstri 4.0, Yalın Üretim sıkça konuşulan konular arasında. Erse Kablo olarak bu alanda ne tür çalışmalarınız var?
Kuruluş yıllarımızdaki makine yatırımlarımıza gidersek o yıllarda maliyet ön planda iken iş güvenliği bu kadar çok önemsenmiyordu. Üretim yapalım mı yapalım mantığıyla alınan makinelerde geldiğimiz nokta itibariyle hem rekabet hem de iş güvenliği konusu dikkate alındığında büyük değişim yapmak zorunda kaldık. O zamanlar birinci önceliğimiz bir makinede ne kadar çok ürün tipi yaparsak o kadar iyiydi. Bugün itibariyle daha çok branşlaşma, ürün tipine göre makineleşme ve hız ön plana çıkmış durumda. Sürat demek maliyetin iyileşmesi demek, gündemimizde artık bunlar var. Makinelerimiz, hıza ve otomasyona dönük yeni ve modern avrupa menşeli makinelerdir. Makine tarafında bu değişimler yaşanırken ürün tipleri gamında da bu dönüşüme ayak uydurmanız gerekiyor. Son 45 yıldır Erse kablo olarak bu dönüşümü yaşıyoruz her şey birden olmuyor ürün tiplerinde sadeleşme ve yalınlaşmaya gidiyoruz. Yalın üretim konusunda da şartların oluşması lazım fabrika altyapısı ve fiziki şartlar. Bizim gibi firmalar çok hızlı büyüdükleri için fiziki şartlar istediğimiz noktalarda olamayabilir. 2025 ile alakalı yalın üretime geçme düşüncemiz var hatta 2024’te de bununla ilgili çok ciddi eğitimler alıyoruz. Tüm teknik ekibimizi ve satış ekiplerimizi de bu eğitimlere dahil ediyoruz. Ki bana göre yalınlık siparişle başlar, bu konuya ciddi bir mesai harcarken ayrıca bütçe de ayırdık. Danışman firmalarımız var ayrıyeten Uludağ Üniversitesi’nde Yalın üretim konusunda destek aldığımız profesör hocamız var. Yine yalın üretim alanında uzmanlaşmış ve kablo sektöründe de tecrübesi olan bir firmadan eğitimler alıyoruz.
Selami Bey son olarak Erse kablo’nun sektörde temsil ettiği misyonu için neler söylemek istersiniz?
Erse kablo olarak, sektörümüze, ülkemize ve çalışanlarımıza karşı sorumluluk duygumuz hat safhadadır. Takip edilen, sektöre yön veren önemli firmalardan biriyiz ve bunun sorumlulukları var. Ülkemize hem istihdam açısından hem de ihracat yaparak ekonomik açıdan katkı sağladığımızı düşünüyoruz. Özellikle ihracat tarafındaki başarılarımızı gördükçe mutluluk duyuyorum bu sorumluluk duygumuzu ve misyonumuzu daha da büyüterek ve de geliştirerek sürdürmek istiyoruz.
Electricity Turkey dergisi ve sizler sürekli takdir ederek takip ettiğimiz bir yayıncı grupsunuz. Masa başı yayıncılığından ziyade sizler sahada, dünyanın her tarafında fuarlarda sektör temsilcileriyle biraraya geliyorsunuz. Sektörle ilgili haberler yayınlıyor ve sektörümüze değer katıyorsunuz. Bize bu fırsatı tanıdığınız için sizlere çok teşekkür ediyorum.