Regional Forum ile Avrupa, Afrika ve MENA bölgesinden 300’ü aşkın üst düzey yöneticiyi İstanbul’da buluşturan ThyssenKrupp Türkiye CEO’su Dr. Çetin Nazikkol , Türkiye’de daha yüksek bir pazar potansiyeli gördüklerini, ilk etapta iş hacimlerini iki katına çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Satınalma için de fırsatlar değerlendiriliyor.
Alman sanayi grubu ThyssenKrupp AG, her yıl düzenlediği Uluslararası Liderler Buluşması’nı (Regional Forum) bu yıl ilk kez İstanbul’da düzenledi. 23 – 24 Haziran 2014 tarihlerinde Hilton İstanbul Bomonti Otel’de gerçekleşen Regional Forum, Avrupa, Afrika ve MENA (Orta Doğu, Kuzey Afrika) Bölgesi’nden gelen 300’ü aşkın üst düzey yöneticiyi katıldı. Stratejik açıdan Türkiye’nin öneminin vurgulandığı forum kapsamında basın mensuplarıyla bir araya gelen ThyssenKrupp Türkiye CEO’su Dr. Çetin Nazikkol, konuyla ilgili şu şekilde konuştu: “Türkiye son yıllarda ekonomik alanda inanılmaz bir gelişme gösterdi. Ülke olağanüstü bir potansiyele sahip. Ürünlerimiz ve hizmetlerimize yönelik büyük bir ilgi var. Türkiye’deki büyüme fırsatlarımızı aktif kullanarak ülkenin sürdürülebilir kalkınmasına önemli ölçüde katkıda bulunmak istiyoruz.”
Türkiye, ThyssenKrupp Grubunun bölgedeki geleceği ve stratejik ortaklığı için önemli bir pazar oluşturuyor. Ekonomik büyüme ve artan nüfusun etkisiyle tüketim ve sanayi mallarına olan ihtiyacın artışı, kaynaklarını daha iyi ve tasarruflu kullanarak üretim yapan şirketler için büyük fırsatlar sunmakta. ThyssenKrupp çeşitli ürünleri ve hizmetleriyle, ekonomik alanda hızla kalkınan ülkeler için özel çözümler sunmak isteğiyle Türkiye’de adım adım daha fazla büyüme fırsatını değerlendirmeyi hedefliyor. Örneğin, Türkiye’deki artan kentleşme eğilimi, önümüzdeki 6 yıl içinde yıllık %5 büyüme oranını yakalaması beklenen asansör pazarının büyümesini destekliyor. 2012/13 yılında 727 milyon Avro olan toplam asansör pazarının, 2018/19 yılında yaklaşık 1 milyar Avroya ulaşacağı tahmin edilmekte.
Türkiye dünyanın önde gelen 20 ekonomisinden biri ve ThyssenKrupp için de bölgenin kilit ülkesi pozisyonunda bulunuyor. Türkiye, geçmişte gerçekleştirilen birçok büyük projenin de gösterdiği üzere, ThyssenKrupp için çok önemli bir pazar oluşturuyor.
ThyssenKrupp uzun süreden beri İstanbul için hayal edilen projenin hayata geçirilmesine katkıda bulunuyor: 13,6 kilometre uzunluğunda bir demiryolu tüneli İstanbul Boğazı’nın altından geçerek Avrupa ve Asya kıtasını birleştiriyor. Bunun dışında Marmaray projesi 63 kilometre uzunluğunda, mevcut demir yolunun çok hatlı olarak genişletilmesi ve 36 istasyon inşasını kapsayan bir bölümü içeriyor. Bu kısımda ThyssenKrupp Asansör toplam 198 asansör ve 165 yürüyen merdiven temini ile bu dev altyapı projesinde önemli iş ortaklarından biri oldu. 2012 yılında ise ThyssenKrupp Uhde, gübre tesisi kurması için sipariş aldı – kurulacak tesisin 2015 yılında faaliyete geçirilmesi hedeflenmekte. 2006 yılında ThyssenKrupp Asansör, Ankara, Dalaman ve İzmir’de bulunan havaalanlarına 91 adet asansör, 87 yürüyen merdiven, 34 yürüyen bant ve 10 yolcu köprüsü temin etti.
ThyssenKrupp ve Türkiye oldukça eskilere dayanan güçlü bir işbirliği içindedir. 1868 yılında delege Aristarchi Bey Essen’de Alfred Krupp’u ziyaret etmiştir. Yıllar boyunca Türkiye ve ThyssenKrupp birçok projede çalışmıştır. Bunlar arasında; 1895 yılında Türkiye’ye ilk lokomotif sevk edilmiş, 1937 yılında ise Atatürk’e “Savarona” yatı gönderilmiştir, bu yat 2002 senesine kadar dünyanın en uzun yatı olarak kalmıştır. Günümüzde de Türkiye ile ThyssenKrupp’un işbirliğini birlikte gerçekleştirdikleri dev projeler oluşturmaktadır.
